Merhaba, bu videoda burun etrafındaki kemiklerin içerisinde yer alan sinüslerin çeşitli hastalıklarında uyguladığımız ameliyatlar hakkında konuşacağım. Sinüslerin işlevi ve sinüzit hastalığı ile ilgili bilgileri bu konudaki videomda izleyebilirsiniz. Günümüzde sinüzit ameliyatı ya da sinüs cerrahisi dediğimizde kastettiğimiz ameliyat hemen her zaman endoskopik sinüs cerrahisi olmaktadır. Sinüs hastalıkları toplumda oldukça yaygın görüldüğü için endoskopik sinüs cerrahisi de en sık yaptığımız ameliyatlardan biridir. Siz de sinüs ameliyatlarının nasıl yapıldığını merak ediyorsanız bu video ilginizi çekebilir.
Endoskopik sinüs cerrahisi günümüzde burun çevresindeki sinüslerin başta kronik sinüs iltihapları olmak üzere polipler, sinüs kistleri, iyi ya da kötü huylu tümörler gibi hastalıklarının yanında; gözyaşı kanalı tıkanıklığı, beyin omurilik sıvısı kaçakları ya da hipofiz bezi tümörleri gibi sinüslerin komşuluğundaki pek çok problemin tedavisinde kullandığımız bir yöntemdir. Endoskopik sinüs ameliyatları uygulanmaya başlamadan önce yapılan açık ameliyatlarda sinüslerin içerisindeki mukoza genellikle ciddi hasar görüyor, enfeksiyon geçse bile sinüs fonksiyonları tam olarak düzelemiyordu. İlk olarak 1980’li yıllarda kronik sinüs enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaya başlanan endoskopik cerrahi yöntemi, sinüs mukozasına zarar vermeden sadece tıkalı havalanma kanallarının açılması yoluyla sinüs fonksiyonlarını koruduğu için “fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi” adıyla anıldı. Zamanla bu teknik enfeksiyonların dışında birçok farklı hastalığın tedavisinde de kullanılmaya başlanınca “endoskopik sinüs cerrahisi” genel adıyla anılır hale geldi.
Bu ameliyatın en önemli avantajı, bazı özel durumlar dışında dışarıdan herhangi bir kesi yapılmadan uygulanmasıdır. Ameliyat sırasında gerekli işlemleri, burun deliklerinden sokulan teleskop adı verilen ince kameraların sağladığı görüş altında ve yine burun deliklerinden ulaştırılan hassas cerrahi aletlerle gerçekleştiriyoruz. Bu ameliyatı uyguladığımız hastaların en büyük grubunu kronik sinüzitli hastalar oluşturuyor. Enfeksiyon tedavisi için yaptığımızda üç temel hedefimiz vardır: Birincisi, sinüs bölgesindeki iltihaplı dokuların ve varsa poliplerin, sağlıklı mukozaya zarar vermeden temizlenmesi. İkincisi, alın, yanak ve sfenoid sinüs gibi büyük hava boşluklarını burna bağlayan kanallarda tıkanıklık varsa bunların açılması ve genişletilmesi. Üçüncüsü ise mukus akışını bozan burun içi eğiklikleri ya da et büyümeleri gibi anatomik sorunların aynı ameliyatta düzeltilmesidir. Böylece hem sinüzitin tekrarlama ihtimali azaltılır hem de hastaların burun solunumu rahatlar. Ayrıca ameliyat sonrası pansumanlar ve bakım da daha iyi görüş altında ve daha etkili şekilde yapılabilir.
Sinüsler anatomik olarak dar ve karmaşık bir bölgede bulunur. Beyin, gözler, görme sinirleri, gözyaşı kanalları ve şah damarları gibi çok önemli yapılarla komşudur. Bu nedenle ameliyatın güvenli ve başarılı şekilde yapılabilmesi için cerrahın sinüs cerrahisi konusundaki eğitimi, deneyimi ve teknik becerisi son derece önemlidir. Bunun yanında teknolojik imkanlar da kritik rol oynar. Net görüntü sağlayan kamera sistemleri, farklı açıları görmemizi sağlayan teleskoplar ve hastalıklı dokuları temizlerken sağlıklı dokuları koruyan özel cerrahi aletler kullanılmalıdır. Daha önce geçirilmiş ameliyatlara bağlı anatomik değişiklikler, yoğun polipler veya fazla kanama gibi durumlarda cerrahi navigasyon sistemleri de başarıyla komplikasyonsuz ameliyat yapılmasına katkı sağlar.
Ameliyat sırasında burun içinde bolca yıkama yapılır ve hastanın hareket etmemesi çok önemlidir. Bu nedenle ameliyatlar genellikle genel anestezi altında yapılır. Ameliyat süresi, hastalığın yaygınlığına ve burun içi eğriliklerin düzeltilmesi, burun eti küçültme veya estetik burun ameliyatı gibi ek işlemlerin olup olmamasına göre değişir. Tek bir sinüse yapılan müdahale kısa sürede tamamlanabilirken, tüm sinüslere yapılan işlemler veya aynı anda estetik ameliyatların da yapıldığı durumlarda süre birkaç saate kadar uzayabilir.
Endoskopik sinüs ameliyatlarında bazı özel durumlar dışında burun içine tampon koymuyoruz, bu nedenle hastalar ameliyat sonrası burundan rahatça nefes alabilir. Uzun dönem sonuçlarda ise ameliyat sonrası uygulanan tedavi ve pansumanlar büyük önem taşır. Çünkü yara iyileşme sürecinde sinüs salgılarının açılan kanallarda birikmesi veya fazla iyileşme dokusu oluşması, yapışmalara ya da tıkanmalara yol açarak hastalığın tekrarlamasına neden olabilir. Bu nedenle yara iyileşmesi tamamlanana kadar düzenli kontrol ve pansuman yapılması gerekir.
Evet, sinüs hastalıklarında uyguladığımız endoskopik cerrahi ile ilgili önemli noktalar bu şekilde. Siz de bu konudaki görüşlerinizi ve sorularınızı videonun altındaki bölüme yazarak bana iletebilirsiniz. Kulak burun boğaz hastalıkları ve yüz estetik cerrahisi alanında yayınladığım benzer videoları takip etmek için kanalıma abone olmayı unutmayın.