BAŞ DÖNMESİ - VERTİGO NEDİR? | PROF. DR. TEOMAN DAL

Merhaba baş ya da yaygın olarak kullanılan vertigo terimleri tek bir hastalığın ismi olmayıp baş ağrısı gibi farklı hastalıklarda oluşabilen bir şikayet ifade ediyor ve gerçekte olmayan bir hareketin algılanması anlamına geliyor. Bu hastalar tarafından dengesizlik sersemlik göz kararması hafif ya da şiddetli dönme gibi farklı şekillerde ifade edilebilen baş dönmesi tek şikayet olarak izlenebileceği gibi baş dönmesine bulantı kusma işitme kaybı kulak tıkanıklığı ya da kulak çınlaması gibi şikayetler de eşlik edebiliyor. Bu videoda baş dönmesi şikayetiyle başvuran hastalarda sıklıkla sakladığımız iç kulak kaynaklı hastalıkları ve bu hastalıklarda uyguladığımız tedavi yöntemlerini anlatacağım. İç kulak kaynaklı baş olan hastalarda en fazla karşılaştığımız problem olan pozisyonel baş dönmesi hastalığı ile ilgili detaylı bilgileri ise ‘’pozisyonel baş dönmesi nedir?’’ başlıklı videomda anlatıyorum. Evet kulağın dış orta ve iç kulak olmak üzere üç bölümü var dış ve orta kulak yapıları ses dalgalarını toplayıp gücünü arttırarak işitme organı olduğu iç kulağa aktarma görevi görüyorlar iç kulakta bulunan işitme ve denge organları içerisindeki farklı bölmelerde iç kulak sıvıları ve işitme ve denge sinirlerinin algılayıcı hassas sinir uçları bulunuyor orta kulaktan iç kulağı titreşim olarak aktarılan ses dalgalarının burada iç kulak sıvıları içinde iletiler ekşitme organındaki sinir uçları uyarmasıyla eşitliği sağlayan elektrik sinyalleri üretiliyor. İç kulaktaki denge organı temel işlevi ise yerçekiminin yönüyle beraber baş hareketlerinin yönünü ve hızını

algılanması.Başın hareketiyle iç kulak sıvılarında oluşan hareketler bu sıvılarıyla temas halindeki algılayıcılar da çeşitli uyarılar oluşturur. Bu hareket bilgisinin denge sinirinin ile denge merkezinin üst bu iletilmesi de dengenin sağlanmasında işlev görüyor vücudun denge sistemi Merkezi denge yapıları üç farklı algılayıcı sistemden oluşur Bu üç algılayıcı sistem başın her iki tarafındaki iç kulak denge organları gözler kas-eklem ve tendonlarda yer alan gerilme ve pozisyonu algılayan algılıyıcılar bu işi algılayıcı sistemden sürekli olarak iletilen başka vücut pozisyonla ilgili bilgiler beyindeki denge merkezinde toplanıp işlenerek denge fonksiyonu sağlanıyor denge sistemi çevresel yani periferik ve merkezi yani santral olmak üzere iki bölüme ayrılır iç kulak denge yapıları ve Bu yapılarda elde edilen bilgileri beyin ve beyincikteki üst merkezlere ileten denge siniri periferik ya da çevresel denge sistemini oluşturuyor ve bu yapılardan kaynaklanan hastalıklar kulak-burun-boğaz bilim dalının ilgi alanına giriyor. Denge sisteminin dengesizliğinden sonraki bölümleri ise Merkezi denge sistemi olarak adlandırılıyor ve bu yapılardaki hastalıklar genellikle nöroloji bilim dalına ilgi alanına giriyor. Peki vertigo yani baş nasıl oluşur? Başın her iki tarafındaki kulak kemikleri içerisinde bulunan denge organlarında yer alan ve baş hareketlerinin hızla yönünü algılayan yapılar içerisindeki sinir hücreleri istirahat halinde sürekli olarak saniyede 90 atım frekansı ile bir sinyal üretiyorlar ve baş hareket etmezken bile her iki taraftan merkeze gönderilen sinyaller tamamen simetrik oluyor baş hareket etmeye başladığı zaman bu hassas algılayıcıların bir bölümünde sinyal frekansı artarken, bir bölümünde ise azalıyor. Bu sinyal değişimleri her iki taraftaki denge sinirleriyle üst denge merkezine iletiliyor ve burada gözleri başın yaptığı hareket ile Aynı hızda ama tam ters yönde hareket ettiren refleksler ile beraber özellikle kalça ve bacaklarda vücut pozisyonu koruyan düşmeyi önleyen refleksler uyarılıyor. Böylece baş ve vücut her nasıl hareket ederse etsin hem görme alanımızdaki görüntü sabit kalıyor hem de düşmeden ayakta kalabiliyoruz. Bir taraftaki iç kulakta denge sisteminin çalışmaması ya da bozuk çalışması durumunda ise beyindeki denge merkezlerine giden sinyallerde ki simetri bozulur ve bu durum baş hareket

etmezken bile bir hareket olduğu algısı ile beraber denge bozukluğu hissi yaratıyor Bu hatalı hareket algısı sonucu beyin sapında oluşan uyarılar gözlerden ister nistagmus adı verilen istemsiz hareketleri ve dengenin bozulmasına neden oluyor iç kulaktan gelen hatalı sinyallerin hareketi algılayan diğer sistemlerden gelen sinyallerle uyuşmaması yanında Gözlerin istemsiz hareketleriyle görme alanının hareket etmesi hastalarda çevrenin ya da kendilerinin döndüğü şeklinde yalancı bir hareket algısı oluşturarak vertigo yani baş dönmesi şikayeti ne meydana getiriyor. Beyin beyincik ve beyin sapında yer alan denge merkezleri hiç kulaktan gelen hatalı sinyallere hızla adapte olarak ve bunların istemsiz göz hareketleri ve denge bozukluğu gibi olumsuz sonuçlarını önleyecek ayarlamalar yapma özelliğine sahip. Sonuç olarak baş dönmesine neden olan asıl hastalık tam olarak iyileşmese ve iç kulaktan hatalı sinyaller gelmeye devam etse bile denge fonksiyonları kısa sürede genellikle normale yakın bir seviyeye geri dönebiliyor. Şikayetleri kısa sürede düzelmeyen hastalarda ise vestibüler rehabilitasyon olarak adlandırdığımız egzersiz temelli bazı tedavilerle bu adaptasyon sürecini hızlandırabiliyorz. Dengenin sağlanmasında rol oynayan merkezi ya da çevresel sistemlerin her hangi bir yerinde sorun oluşması baş dönmesi dengesizlik sersemlik bulantı kusma gibi benzer belirtilerin ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Merkezi yani santral denge organları kaynaklı baş dönmeleri genel olarak merkezi denge yapılarının iç kulak ve denge ile ilgili diğer yapılardan gelen sinyalleri yorumlama ve uygun yanıtları oluşturma becerisinin bozulması sonucunda meydana geliyor İleri yaşa kan dolaşım bozukluklarına alerjik metabolik ya da dejeneratif hastalıkları ve iyi ve kötü huylu tümörlere bağlı olarak oluşabilen bu baş dönmelerine genellikle işitme ile ilgili şikayetler eksik etmiyor. Bu videonun konusu olan hiç kulak kaynaklı baş dönmelerinde ise baş dönmesiyle beraber işitme kaybı kulak çınlaması gibi belirtilerde izleyebiliyoruz. İç kulak kaynaklı baş dönmeleri genellikle çok şiddetli dönme hissi dengesizlik ya da sersemlik şeklinde izleniyor. Şikayetler sürekli ya da aralıklı olabiliyor ve genellikle baş hareketleriyle şiddetleniyor iç kulak kaynaklı baş dönmelerinde sıklıkla bulantı ve kusma da olur ancak şuur kaybı görmüyoruz. Baş dönmesine neden olan hastalıkların tanısında en önemli bilgileri ayrıntılı bir hikaye ve muayene ile ediyoruz. Sadece hikaye ve muayene ile tanı konulabilen pozisyonel baş dışındaki hastalıkların tanısı için genellikle işitme ve denge testlerinin yapılması da gerekiyor. Bu muayene ve denge testleri ile tanı koyamadığımız hastalarda ise nörolojik muayenenin radyolojik değerlendirmeleri ve hormonal metabolik ve alerjik hastalıklara yönelik tesislerin yapılması da gerekebiliyor. İç kulak kaynaklı baş dönmelerine neden olan 10-15 dakikalık bir video İçerisi anlatılamayacak kadar fazla farklı hastalık var. Ben bu videoda hastalarımızın çok büyük bir bölümünde karşılaştığımız 3 hastalıktan bahsedeceğim en sık karşılaştığımız bu üç hastalık iyi huylu pozisyonel baş dönmesi endolenfatik hidroth ya da veniyer hastalığı ve denge sinirinin genellikle virüslere bağlı oluşan iltihabı olan vestibüler nörit hastalıktır. Ataklar halinde tekrarlayan iyi huylu pozisyonel baş dönemsi ya da benim paroksismal pozisyonel vertigo özellikle orta ve ileri yaşlarda gördüğümüz iç kulak kaynaklı baş dönmelerinin en sık nedeni olarak karşımıza çıkıyor. İç kulaktaki denge organlarında vestibül adı verilen bir odacıkta bulunan özel yapılar yerçekimini ve başın yaptığı doğrusal ha ve hızını ve yönünü algılama işlemi görüyorlar. Makula adı verilen bu yapılar üzerinde yapışık olarak çok sayıda küçük kalsiyum karbonat kristali bulunuyor. Bu kristallerinin baş hareketleri sırasında hareketin ters yönünde yer değiştirmeleri yapışık oldukları tüycüklerde bükülme ve sonuçta bir uyarı oluşmasını sağlıyor. Aynı bölgede yer alan ve yarım daire kanalı olarak adlandırdığımız farklı planlar da yerleşmiş 3 adet küçük kanal ise başı değişikliği yanlardaki dönme hareketlerini algılama işlemi görürler. Pozisyonel baş dönmesi hastalığı ve vestivülde ki makulüler üzerinden kopan kalsiyum kristallerinin yarım daire kanallarının aynı bölgeye açılan ağızlarında kanal içerisi kaçması sonucunda meydana geliyor. Bu kristallerin baş hareketleri sırasında yarım daire kanalları içerisinde yer çekim yönünde yuvarlanması normalde olmayan bir hareket algısı oluşturarak baş dönmesine neden olur. Bu hastalıkta en tipik şikayetler sadece belli baş hareketleriyle ortaya çıkan kısa süreli şiddetli baş dönmeleri oluyor. Makulolardan kristallerinin dökülmesi pek çok farklı nedenle oluşabilmesi ne karşın hastaların büyük bölümünde belirgin bir sebep saptıyamıyoruz. Hastalardan alan hikaye oldukça tipik olduğu için tanısı da genellikle kolay olan iyi huylu pozisyon vertigo hastalığında baş dönmesine eşlik eden işitme kaybı ya da kulak çınlaması gibi şikayetler ya da bilinç kaybı olmuyor. Tedavisine yarım daire kanallarının kaçan kristalleri bu kanallardan dışarı çıkartacak manevralar ile çok başarılı sonuçlar alınabilen bu hastalıkla ilgili detaylı bilgileri ‘’pozisyonel baş dönmesi nedir?’’ başlıklı videomda anlatıyorum. Baş dönmesi şikayeti olan hastalarda sıklıkla karşılaştığımız bir diğer hastalık ise denge sinirinin genellikle viral etkenlere bağlı oluşan iltihabı olan vestibüler nörit hastalığı. Bu hastalıkta genellikle viral enfeksiyonların dengesini etkilemesi ve sinir fonksiyonlarının bozulması ile bir taraftaki iç kulaktan gelen sinyaller aniden kesiliyor. Sonuç olarak denge merkezinde oluşan sinyale simetrisi aniden başlayan oldukça şiddetli baş dönmesi ve beraberinde denge bozukluğu bulantı kusma gibi şikayetlere neden olurken işitme kaybı ya da çınlama gibi şikayetler olmuyor. Hastalarda şiddetli baş dönmesi dengesizlik ve gözlerdeki istemsiz hareketlerin baş hareketlerinden bağımsız olarak ve sürekli bulunması Bu hastalığı pozisyonel baş dönmesi hastalığında ayırırken işitme ile ilgili şikayetlerin olması bir diğer sık karşılaştığımız hastalık olan endolenfatik hidroth ya da menier hastalığından ayırıcı tanıda yardımcı oluyor. Hastalığında bozulan fonksiyonları normale dönmesi aylar sürebilmesine karşın merkezi denge yapılarındaki adaptasyon mekanizmalarının kısa sürede devreye girmesiyle şikayetler ve muayene bulguları bir kaç günden sonra düzelmeye başlıyor ve genellikle 2-3 hafta içinde belli belirsiz hale geliyor. Çoğu hastada tam olarak iyileşen bu hastalık nadiren tekrarlayabilir vestibüler nörit tanısı koyduğumuz hastaların tedavisinde İlk birkaç gün oldukça şiddetli olan bulantı kusma gibi şikayetlerin giderilmesine yönelik tıbbi tedavi uygulamaları ve istirahati takiben iyileşmeyi hızlandırmak için en kısa sürede uygun adaptasyon egzersizlerine başlamamız gerekiyor. Baş dönmesi şikayeti olan hastalarda en sık karşılaştığımız 3. patoloji ise endolenfatik hidrop ya da halk arasında yaygın olarak bilinen adı ile meniere hastalığı iç kulakta işitme ve denge sinirleriyle temas halinde olan endolen sıvısının basıncının artması sonucunda oluşan endolenfatik hidrops hastalığı ataklar şeklinde tekrarlayan baş dönmeleriyle beraber kulaklarda basınç hissi uğultu ve işitme kaybı gibi şikayetlere neden oluyor. Bu hastalıkta her hastada tipik şikayetlerin hepsi bir arada bulunmaya biliyor ataklar şeklinde ki baş dönmeleri işitme kaybı kulakta basınç hissi ve uğultu şikayetlerinin bir arada bulunması ise meniere sendromu olarak adlandırılır İç kulaktaki sıvılar sürekli olarak bir yana üretilirken diğer taraftan geri emiliyor ve bir sıvı dolaşımı oluyor. Bu sistemde bir nedenle üretimin artması ya da geri emiliin azalması sonucunda sıvı basıncının artması hastalığın tipik bulgularınortaya çıkmasıyla sonuçlanıyor endolenfatik hidrops hastalığın nedeni tam olarak bilinmemekle beraber genetik yatkınlık söz konusu olabilir. Ataklar herhangi bir neden saptanmadan ya da aşırı tuz tüketimi iç kulaktan dolaşımının bozulması alerji ya da stres gibi etkenlerle tetikleyebiliyor. Genellikle tek kulağı etkileyen menier hastalığı düzensiz aralıklarla tekrarlayan dakikalar ile saatler arasında sürebilen ancak genellikle bir günde uzun sürmeyen baş atakları ile karakterize ataklar sırasında sıklıkla alçak frekansları yani pes sesleri etkileyen işitme kaybı ve etkilenen kulaklı çınlama dolgunluk ve basınç hissi oluşur. Genellikle aniden başlayan ve çoğu zaman bulantı ve kusmaya neden olan çok şiddetli baş dönmeleri ataklarının şiddeti yıllar içerisinde azalır. Erken dönemdeki çoğu hastada ataklar arasında belirgin bir şikayet yada bulgu saptanmazken zaman içerisinde ataklar arasında devam eden işitme kaybı giderek ilerleyebiliyor ve kalıcı hale gelebiliyor. Aynı zamanda çoğu hastada tek kulakta başlayan hastalık yıllar içerisinde karşı kulakta da başlayabiliyor. Klasik formunda hem denge hem de işitme sistemini etkileyen endolenfatik hidrops hastalığı bazı hastalarda sadece denge bazı hastalarda da sadece işitme fonksiyonlarını etkileyebiliyor. Meniere hastalığının tedavisinde kullandığımız o bile cerrahi yöntemleri temel prensibi iç kulak sıvı basıncının artmas önleyerek fonksiyonları normale dönmesini sağlamak olur. Hastalığı tedavisinde öncelikle iç kulak sıvısı üretimini azaltmak amacıyla gıdalarda sodyum yani tuz alımının kısıtlanması ve gereken durumlarda vücuttan sodyum atılmasını sağlayan idrar söktürücüler in kullanılması bazı hastalarda atakların kontrol edilmesi için yeterl olabilir. İç kulak kan dolaşımını artıran ve sıvı üretimini düzenleyen ilaçları tedavide uzun sürelerle kullanabiliyoruz. Tedavide sıklıkla kullandığımız bir diğer ilaç grubu ise hastalığa sebep olan vücut savunma sistemi cevaplarını baskılayan steroidler. Bu ilaçlar ağız yoluyla kullanabildikleri gibi uzun süreli kullanımlarında oluşabilecek yan etkileri göz önüne alınarak orta kulağa enjeksiyon şeklinde yada kulak zarı üzerine yerleştirdiğimiz tüpler içinden yapılan doğrudan uygulamalar şeklinde de kullanılabiliyor. İlaç tedavilerle istenen sonuçlar elde edilemediğinde cerrahi tedavi seçenekleride gündeme gelen endolenfatik hidrops hastalığında işitme ve denge fonksiyonlarını koruyan ve korumayan olmak üzere iki tip cerrahi yaklaşım şekli mevcut hastalarda işe yarar işitme olduğu sürece işitmeyi koruyan mücadele tercih etmekle beraber uygulanan işitmeyi koruyucu yöntemlere rağmen şikayetlerin kontrol altına alınamaması durumunda hasta taraftaki iç kulak denge merkezini tamamen yok etmeye yönelik yöntemlere başvurabiliyor. Bu durumda normal şekilde çalışan taraftaki denge merkezi kısa sürede tüm fonksiyonları normale yakın şekilde ele alabiliyor baş dönmesinin şikayetinin en sık oluşma nedenleri ve tedavi uyguladığımız yöntemler kısaca bu şekilde sizde konu hakkındaki soru ve görüşlerinizi videonun altındaki bölüme yazarak bana iletebilirsiniz kulak burun boğaz hastalıkları yüz estetik cerrahisi alanlarında yayınladığım benzer videoları takip etmek için kanalıma abone olmayı unutmayın.

 

English Flag
Bize Yazın