Endoskopik sinüs cerrahisi, başta kronik sinüzit olmak üzere burun ve çevresi sinüslerin çeşitli hastalıklarında uygulanan ve oldukça başarılı sonuçlar veren güncel tedavi yöntemidir. Ancak her cerrahi girişimde olduğu gibi, endoskopik sinüs cerrahisinde de bazı durumlarda ameliyatın etkisi sınırlı kalabilmektedir.
Ciddi Alerjik Nezlesi Olan Hastalar
Kronik sinüzit ile beraber alerjiye bağlı ileri derecede burun tıkanıklığı, burun akıntısı ya da hapşırık gibi şikayetleri olan hastalarda sinüs enfeksiyonu endoskopik cerrahi ile tedavi edilse bile alerjiye bağlı şikayetleri devam edebilmektedir.
Yaygın Polipli Hastalar
Polip burun ve sinüsleri döşeyen mukozanın genellikle genetik faktörlere bağlı olarak izlenen özel bir hastalığıdır. Üzüm salkımı şeklinde kitleler oluşturan poliplerin sinüslerin havalanma kanallarını tıkaması eşlik eden kronik sinüzitlere de neden olabildiği gibi poliplerin burun boşluğuna doğru büyümesi ciddi burun tıkanıklıklarına sebep olabilmektedir.
Farklı tedavi yaklaşımları olan poliplerin sebep olduğu kronik sinüzit ve solunum güçlüğü şikayetlerinin tıbbi tedavilere cevap vermediği durumlarda endoskopik sinüs cerrahisi gündeme gelmektedir. Bu hastalarda yapılacak cerrahinin tüm patolojik dokuları temizleyecek şekilde yapılası gerekmekle beraber ideal şekilde yapılan ameliyatlar sonrasında bile zaman içinde polipler tekrar oluşabildiğinden ameliyat sonrası tıbbi tedavilerin ve kontrollerin aralıksız devam etmesi önerilmektedir.
Cerrahi Sonrası Bakımın Yetersiz Olması
Endoskopik sinüs cerrahisinin başarısız olmasında en önemli sebep ameliyat sonrası dönemde yapılan kontrollerin yetersiz olmasıdır.

Oldukça dar bir bölgede gerçekleştirilen bu ameliyat sonrasındaki iyileşme döneminde ameliyat bölgesinde oluşan yara iyileşme dokuları ve kurumuş mukus hem ameliyat sırasında açılmış olan sinüs kanallarının tekrar tıkanmasına hem de sinüs bölgesi girişinde yapışmalara sebep olabilmektedir. Bu nedenle endoskopik sinüs ameliyatları sonrasında düzeli kontrol ve pansumanların ameliyat bölgesinde iyileşme tamamlanana kadar devem etmesi gerekmektedir.
Cerrahinin Yetersiz Olması
Beyin, görme sinirleri, gözler gibi önemli anatomik komşulukları olan, oldukça küçük karmaşık bir anatomik bölgede gerçekleştirilen endoskopik sinüs cerrahisinin başarısında en önemli faktör ameliyatı yapacak cerrahın endoskopik cerrahi alanındaki bilgi ve tecrübesi olmakla beraber kullanılan cerrahi ekipman ve tıbbi teknolojinin de çok önemli rolü olmaktadır. Ameliyatın gerek tecrübe eksikliği gerekse ekipman yetersizliği gibi nedenlerle olması gerektiği gibi yapılamaması problemin ameliyat sırasında çözülememesi ya da kısa zamanda tekrarlaması gibi durumlara neden olabilmektedir.
Sigara Kullanımı ve Çevresel Faktörler
Yoğun sigara içen veya sürekli toz, duman, kimyasal maddeye maruz kalan kişilerde iyileşme süreci yavaşlar. Sinüs yolları tekrar tıkanarak cerrahinin etkisi azalabilir.
Eşlik Rden Sistemik Hastalıklar
Bazı bağışıklık sistemi bozuklukları, mukosilier disfonksiyon (örneğin Kartagener sendromu), kistik fibrozis gibi hastalıklar, sinüslerin yapısal olarak tekrarlayan iltihaplara yatkın olmasına neden olur. Bu gibi durumlarda cerrahi tek başına yeterli olmayabilir.
Yanlış Hasta Seçimi
ESC, her burun tıkanıklığı yaşayan hastaya uygun değildir. Sadece yapısal ya da kronik iltihabi nedenlere bağlı sinüs tıkanıklıklarında etkili olur. Basit nezle, geçici burun şişliği ya da akut enfeksiyonlarda yapılması fayda sağlamaz.
Sonuç
Endoskopik sinüs cerrahisi pek çok hastada yaşam kalitesini artırsa da, alerji, genetik yatkınlık, sigara, yetersiz bakım ve bazı sistemik hastalıklar ameliyatın etkisini sınırlayabilir. Bu nedenle doğru hasta seçimi, düzenli takip ve ameliyat sonrası önerilere uyum, uzun vadeli başarı için kritik öneme sahiptir.
